30 Nisan 2009 Perşembe

Elmalı Kurabiye ve Pınar Süt Reklamı

sürekli el yıkamak,simetrik takıntılar,temizlik takıntısı,aynı müziği saatlerce dinleme takıntısı,internet takıntısı...
hiç öyle takıntılarım olmadı...
ama bu sıralar Pınar süt reklamına takığım,sadece tv de yakaladığım yerde son ses dinlemekle kalmıyorum,akşamları pc başına gectiğimde ilk işim pınarın sayfasını tıklamak oluyor...dinlemek isterseniz burayı tıklayabilirsiniz:))

"annedir yüreği fazla dayanamaz
herkes bıksa benden,annem bana doymaz
öper besler beni,unutur kalbinde
annem burda olsun,bana bişey olmaz
hergün bakar bana kusurumu görmez
günler gece olsa o ışı sönmez
ellerim büyüdü avuçlarında
bi tek annem olsun bana bişey olmaz..."

elmalı kurabiyelerim anneminki kadar güzel olmadı tabiki...
ama anneninkiyle yarışmayacak zaten,güzel olsun diyenler için tarifi:

iç harcı için:
  • 5 adet orta boy elma
  • 2 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 su bardağı şeker

hamuru için:

  • yarım paket margarin(elde eritilecek)
  • yarım çay bardagından biraz fazla sıvıyağ
  • 2 tepeleme yemek kaşıgı yoğurt
  • 1 yumurta
  • a çorba şakığı elma sirkesi
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 su bardagı pudra şekeri
  • alabildiğine un
  • yapılışı:gözkararı un ve kabartma tozunu ayrı bir kapta karıştırın.margarin,sıvıyağ ve diğer hepsini güzelce yoğurun,en son unlu karışımı eleyerek ekleyin,yumuşak bir hamur elde edin.oklava ile ince bir şekilde açın,sigara böreği sarar gibi sarıp,üstüne birşey sürmeden 175 derecede fırınlayın,üstü pembeleşsin yeterli..
  • üstüne arzuya göre pudra şekeri eleyip servis edin.tarçın tadını sevenler için tarçın-şeker karışımıda olabilir..

27 Nisan 2009 Pazartesi

Kıymalı Muska Börek


çokkk yorgunummm...
yine erken saatte başlayan gün+yardımcımız leylanın gelmesi+hafta sonu çığrından çıkan ev+akşam yemeği hazırlığı+kızımla şahane havanın tadını çıkarmak için gidilen park+parkta 2
saatlik koşturma+azeri olan vefa ile sohbet+dönüşte ufak çapta market alışverişi+eve gelip akşam yemeği hazırlama+msnde türkiye+kızımı gece uykusuna yolcu etme+en sonunda pc..
ve demli bir çay...
neyse...
tarife gelelim..

benim bildiğim bütün muska börekleri yağda kızartılıyor,ama ben hem börek istiyorum muska şeklinde hemde yağda kızartmadan yapacam diye benim gibi düşünen varmıdır bilmem..sonuçta yufka aman şekli nasıl olursa olsun da diyen vardır onu hiç bilemem..
ben bu böreği klasik döşeme börek gibi yaptım,sadece şeklini muska olarak denedim..kalabalık misafirler için şekli serviste kolaylık sağlıyor...
nasıl muska yapıldıgını bilmeyenler için tekrarlayalım,bütün yufkay sütülü harcı sürün, 4 parmak genişliğinde uzunlamasına kesin,bir ucuna iç harcı koyup sağlı sollu muska biçiminde katlayın.yumurta sarısı sürüp fırında 20-25 dakika pişirin..

iç harç için:250 gr kıyma,2 soğan,maydanoz,tuz,kimyon,pul biber
sütlü harç:süt,sıvıyağ,1 yumurta,kabartma tozu,2 kaşık yoğurt
kabartma tozu süper pofuduk pofuduk börekler isteyenler için ideal..


25 Nisan 2009 Cumartesi

Kakaolu Krepte Muzlu Rulo



şimdi size desem ki sevgili okur,
ben bu postu gecenin 03.27 sinde yazıyorum.deli miyim?belki,birascık...
kızımı uyuturken kendimi uyutmuşum:)
şimdi de ortalarda kaçan uykumu arıyorum...
az önce attım ağzıma bir tane bu rulolardan...hem hafif hem insanın tatlı ihtiyacını karşılıyor,bu sebeple insanı vicdan azabına gark etmiyor...
krep bildiğiniz krep hamuru
  • 2 yumurta
  • 1 su bardagı süt
  • 1 su bardagı un
  • 8 yemek kaşıgı sıvıyag
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • içine sürmek için çokokrem,muz,fındık,fıstık
  • krepleri yaptıktan sonra hafif ılıkken ağzını sera ile kapatın yumuşasın.iyice soğuduktan sonra çokokremi güzelce her yerine sürün,evdeki imkanlara göre ceviz,fındık,antep fıstıgı serpin,ucuna muzu koyup rulo yapın,dolapta ağzı kapalı şekilde beklettikten sonra dilimleyin,daha sonra tekrar dolaba koyacaksanız mutlaka ağzını kapatın krepler kurumasın..

bu küçük ellerde artık fotograf çekmeme dayanamayan ve bir an önce eliyle bütün krepleri avuçlamayı arzulayan kızımın..

24 Nisan 2009 Cuma

nasıl da ağlattın beni...


Annemle Hasbihal

Anne, zannetme ki günler geçti de değişti evvelki
huyum gitgide
Bir hırçın çocuğum, değişmez huyum
Seneler geçse de ben yine buyum
Senden umuyorum teselli yine
Bugün şefkatine, muhabbetine zanneder misin ki yokihtiyacım?
Belki eskisinden daha muhtacım
Dünyanın tükenmez kederlerinden kalbim kırılsa da
böyle derinden
Hayatım büsbütün ye'se kapılmaz
Teselli bulurum içimde biraz, o derin sevgini hatırlarım da
Her gece hıçkıran dudaklarımda hasretle anılan senin adın var
Anne, hayatımda bir tek kadın var.
Beni aldatmadı, sevdi daima
Gittikçe ruhumu saran bu humma
başka sevgilerden yadigar anne!
Sevmeyen sevenden bahtiyar anne!
Sorma ki başımdan çok şey geçti mi?
Ah... eğer anlatsam sergüzeştimi,
nasıl terkedildim
Nasıl atıldım
Anne aldatıldım, aldatıldım
Belki her zamankinden fazla severken,
bir lahza bahtiyar olayım derken
Bilmezsin kaç gece böyle ağladım
Şimdi tecrübem var artık anladım
Aşk, o bir masal, yalanmış meğer
Seven bir kalp için sığınılacak yer
Yalnız o kucakmış, yalnız o dizmiş
İnsanlar ne kadar merhametsizmiş....

(orhon seyfi orhon)


not:bugün ikbal gürpınar okurken çok beğendim,tutamadım gözyaşlarımı..sadece paylaşmak istedim...

23 Nisan 2009 Perşembe

Bugün 23 nisan neşe doluyor insan:))



anne olmadan anlamıyor galiba insan...


çocuk sevgisi evrensel birşey...

bir çocugun gülüşüne gülmek...

kendince buldugu oyunlarında mutluguna mutlu olmak...


yani hangi milletten olursa olsun...
çocuk sevgisi evrensel..



bu çocuklarda türk mesela...
ankara'dan..
fazla söze gerek yok...
bugün ilk bayramını kutlayan benim kızım da dahil olmak üzere bütün dünya çocuklarının bayramlarını kutluyorum...

22 Nisan 2009 Çarşamba

Ispanaklı Börek




hazır yufkadan yapılabilecek en iyi böreklerden biri ıspanaklı börek benim için...
sadece peynirli olan içleri çok kuru buluyorum nedense..
kıymalı,patatesli,ıspanaklı,pırasalı içler favorimmm...
bu ıspanaklı böreğin içini için neler mi kullandım?
  • ıspanak(börek yapılmadan önce yıkanmış,ıslaklığını iyice kaybetmiş,ince ince doğranmış)
  • 2 adet kuru soğan(arzuya göre arttırılabilir)
  • ufalanmış tam yağlı beyaz peynir
  • 2 yemek kaşıgı hazır yoğurt(ev yoğurduysa mutlaka katı kısmı)
  • pul biber,karabiber,tuz

yufkaların arasına sürmek için

  • yoğurt,süt,2 yumurta,kabartma tozu,sıvıyağ
klasik döşeme börek şeklinde aralarına sütlü karışımı bol kullanarak(yufkanız inceyse daha az koyun)serilir.3. kata ıspanaklı iç harç konur.en son kata sütlü karışımından sürülüp(1 tatlı kaşıgı şekerde eklenebilir) 200 dereceli fırında alt-üst pişimine dikkat ederek pişirilir,ılıkken servis edilir.

21 Nisan 2009 Salı

Cacık



malzemeler
yoğurt,salatalık,taze sarımsak,nane
yapılışı:işte karıştırın yapın...
yazarınız bugün tembellik yapma hakkını kullandı:))
hem yaz yaklaşıyor,minnacık göbekleriniz olduysa ayva şekli her akşam cacık yeyin derim:))
yarın ıspanaklı börek yapcam,koydum kafaya...
taaaa uzakta olan bir markete gidip bulabildiğim tek yufka çeşidini(türkiyedeki evde yapılan yufkalar gibi ama) alıp hemde..
neyse yarına kadar siz bunu ara öğün yapın sevgili okurlar(ay çoğul eki kullandım:))

20 Nisan 2009 Pazartesi

Çilekli Tart


beklenmedik misafir severmisiniz?
evet?
hayır?
benim cevabım kim olduguna bağlı:))
bugün bu tart hamurunu henüz yoğurmaya başlamışken kapım çalındı..(bir tek arkadaşı olan bir insan için tuhaf tabii bu durum)gelen üst komşumdu,geçenlerde bir kaza sonucu 1 saat kadar kapıda kalınca beni evinde ağırlamıştı,gelen leyla hanımdı...bütün sevecenliğimle içeri kabul ettim ama aklımdan gecenler tam olarak şuydu.
tüh ya tam da zamanında geldi,en azından pişince gelseydi,küçük cadıda kapı sesinden uyanmasa bari,oh en azından ev derli toplu.....
neyse tüm bu düşünceler içinde içerde biraz oturduk,sonra saolsun kendisi işin varsa lütfen mutfakta oturalım dedi ve ben bir yandan onunla sohbet edip,bir yandan uyanan küçük cadıyla ilgilenip,bir yandan da elimdeki tarifin yarı ölçüsünü yapacaktım(ki yanlışlıkla 2 katını yaptıgımı son anda farkettim,bu sebeple tart hamuru kalın oldu)
neticede oldu,bitti,yendi,beğenildi...azerilerde bu tatlıya tort diyorlar,damak tatlarına uygun yani...
böyle maceralı bir tatlının ardından tarfe gecelim...
not:benim tart kalıbım yok,kendi ölçülerimle yuvarlak bir kalıp çıkardım,bildiğiniz pasta tabanlarının büyüklüğünde.bu sebeple ben oktay ustadan aldıgım tarifin yarısı yapmayı uygun buldum.
  • 2 yumurta
  • 125 gr. tereyağı
  • 1 p. kabartma tozu
  • 3 çorba k. pudra şekeri
  • yarım çay b. buzlu su
  • alabildiği kadar un
    Kreması için:
  • 2 su b. süt
  • 4 çorba k. tozşeker
  • 1 çorba k. un
  • 2 çorba k. mısır nişastası
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 çorba k. tereyağı
    Üzeri için:
  • 1 kase çilek
  • 1 çorba k. pudra şekeri

19 Nisan 2009 Pazar

Bahar mı gelmiş ne...

" ...Beni bu güzel havalar mahvetti
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum..."





mutluyum sevgili blog,
havalar güzel diye hemde başka bir sebebi yok...
denizi olan bir "yer"de yaşamak güzelmiş...
denizi görmeden yaşayamam diyenleri şimdi şimdi anlıyorum...











hafifçe,usul usul bir yağmur yağıyordu bu şehre geldiğimde...
yollar geniş,insanlar esmer ve çok kötü araba kullanıyorlardı...
nasılda alıştım şimdi...







güzel birgündü...
bahar havası içinde...
usul usul yağanyağmur yerini ılık bir bahara bıraktı...
denizden gelen ılık rüzgarla anladım bu sabah...
herkese mutlu bir hafta diliyorum...









17 Nisan 2009 Cuma

Bahar'ın Dogum Günü-Çikolata Soslu Tavuk Göğsü



"Ne günler gördük senle
Biraz dert biraz keder
Yalancı sevdaları, yaşadık birer birer..

Hey benim paşa gönlüm
Yılları çürüttün mü
Bunca zaman sonunda
Kendini büyüttün mü
Ne aşklar bitirdin sen
Ağladın ondan sonra
Nerde hata yaptık diye sorma...."

çok ağladık seninle...
çok da güldük...
hatta daha çok güldük galiba:)
sabahlara kadar yorgan altı sohbetleri,bayram gezmeleri,bisiklete binmeyi öğretme çabaları,dedikodu yapma,telefonda konuşma rekoru kırma,gelinlikle gördüğünde ağlama krizleri,düğünlerde kardeşininde yoğun çabalarıyla bana oynamayı öğretmeniz,halaylar,halay başı olup artistik hareketler yapma,akraba günleri,akraba günlerinin vazgeçilmez konuları eşliğinde uzun uzun konuşmak,bu evin sarı bezi nerde muhabbeti...:))


buraya yazılamayacak kadar çok hatıra,güzel günler geçirdik...hatırladıkça yüzümü güldüren...


sen benim canım kuzenim,baharım,en iyi arkadaşım,dostum oldun hep...
en zor günlerimin dayanağı,destek veren sırdaşım...
hiç yalnız bırakmadık birbirimizi...
dilerim yeni yaşında da hep beraber oluruz,bu güzel günlere başkalarınıda ekleriz canım...
nice mutlu yıllara...
senin için bu tatlıyı yaptım,umarım beğenir afiyetle yersin...
not:tarif yakında,coming soon..

Çıtır Tavuk

uykummm varrr...
acaba kaç geceden beri beybi uyuduktan sonra bende uyuyayım dinlenirim diyorum da sonra saat 2 lere kadar uyanık buluyorum kendimi..
kaç gecedir...
beybi doğdugundan beri desek?
ağlatma yöntemini(ferber) deneyerek bir düzen oluşturmuştuk biraz...saolsun azılar gelmeye başladıgından beri uyku hak getire..şimdi yeniden ferber mi deneyelim,o da insanın içini çok acıtan birşey..
neyse,yapacagız birşeyler..
bu tavuklara bayılırım..bana kentucky'nin menülerindeki gibi çıtır çıtır tavukları hatırlatıyor..
önceden haşlanmış(fazla haşlanmış olmayacak ki kızartırken dağılmasın)kanatları önce yumurtaya,sonra galeta ununa bulayıp kızgın yağda kızartacaksınız...sıcakken çıtırdatarak yiyeceksiniz:))

16 Nisan 2009 Perşembe

Zeytinyağlı Biber Dolması



havalar kapalı...
dün gece yağmur yağmış,sabah yollar ıslaktı...
benim için en güzel şeydir,yağmurlu bir sabaha uyanırsın,bir çay demleyip evinin sıcagında yağmuru izlersin...
bu sabah yorgun uyandım...
yalnızlıktan yorgun...
kızımla kahvaltı yaparken farkettim baya baya konuşuyorum 14 aylık ebru'yla...güldüm,iyice kafayı tırlattım dedim...
sonra biraz güneş açtı..bulutların arasından göz kırptı bana,yalnız değilsin dedi...dedi ve gitti...
zaten,mütemadiyen,hep öyle değil midir,sen gülümsersin,karşıdakinde güneş açar...


aslında tarifi vermek bile manasız herkes biliyordur,ama ayıp olmasın madem bir blog açtık,geçiştirmeyelim:))

  • 1 kilo dolmalık biber
  • 2 tane soyulmuş domates,
  • 2 su bardağı pirinç,
  • 4 kuru soğan,
  • 1 yemek kaşığı kuş üzümü,
  • 1 yemek kaşığı dolmalık fıstık,
  • 2 tatlı kaşığı nane,
  • 2 tatlı kaşığı karabiber,
  • 1 adet rendelenmiş sarımsak
  • yarım demet maydanoz,
  • 1 tatlı kaşığı limonun suyu,
  • 1 tatlı kaşığı tarçın,
  • 2 kesme şeker,
  • 1 çay bardağı kaynamış su,
  • yarım su bardağı zeytinyağı
  • Öncelikle biberleri yıkayın ve çekirdek yataklarını çıkartın. Biberin bir kaç yerinden içine su alması için bıçakla delin. Çukur bir kaba pirincinizi koyun ve ayıkladıktan sonra nişastası gidene kadar yıkayın.soğanları kavurun ve maydanoz hariç tüm malzemeyi ekleyin,suyu da ekleyip biraz pişirin,tam bir pilav gibi olmasın ama.daha sonra biberleri ağzına kadar ve sıkıca olmayacak şekilde doldurun,salçalı su yapıp biberlerin yarısına gelecek kadar koyun.kısık ateşte pişirin...ve mutlaka dinlendirerek servis yapın..
  • not:eğer iç artarsa (benim mutlaka artar,ya yetmez ya artar:)fotograftaki gibi soğanın içini oyuğ soğan,patatesde doldurabilirsiniz..özellikle soğanı tavsiye ederim çok lezzetli oluyor..hepinize afiyet olsun..

13 Nisan 2009 Pazartesi

Leo'nun Doğum Günü-Ispanaklı pasta


şimdiiii bu kocaman dilim kimin?
benim canım arkadaşım saliha'nın...
kendisi bugün yeni bir yaşına girdi...
bu pastayıda özellikle onun doğum günü için yaptım...yanyana olamasakda mumları üfledim,pastasını ben kestim,lise yıllarımızın ortak dostlarına birer dilim ayırdım...
ilk dilim tabiki doğum günü çocuguna,salihaya..
sonra tuba bakan,seher haşlak,sümeyye eraslan,zeynep seri,tugba arslan,fatma şimşek,ve tabii ben...(inşallah adını unuttugum kimse yoktur)


afiyetle yedik...


iyiki doğdun canım arkadaşım...

feyzanın annesi...
abdullahın sevgilisi,hayat arkadaşı...
selvinaz teyzenin ,nizamettin amcanın biricik kızı...
saidcanın,salihin ablası ...
11/n nin tarih dersinde uyuyan kızı ...
arkadaş sohbetlerinin aranılan yıldızı ...
lise yıllarının tarif edilmez sıcaklığı ...
gülmekle ağlamak kardeştir sözünün canlı tanığı...
hayatı boyunca yaşadıgı acele kararların şanslısı ...
bütün mutluluklar seninle olsun..nice yıllara,hep birlikte...


dilimlemeden önce fotograflamak daha iyi olurdu galiba:))
tarife gelince..
keki:
3 yumurta
1 neskafe fincanı şeker
1 demet ıspanak(yıkanmış,ince ince doğranmış)
yarım neskafe fincanı sıvıyağ
vanilya,kabartma tozu,un
yapılışı:3 yumurta ve şekeri beyazlaşana kadar çırpıyoruz,daha sonra ıspanak,sıvıyağ,vanilyayı ekliyoruz.diğer yanda un ile kabartma tozunu bir kapta karıştırıp kekin içine yavaş yavaş ekliyoruz.kıvamı normal kekten biraz daha koyu olacak.yağlanmış kalıba döküyoruz,175 derecede ilk 20 dakika fırının kapağını hiç açmadan pişiriyoruz.soğuduktan sonra,keskin bir bıçakla ikiye kesiyoruz,alta koyacağımız kısmın kenarlarından şekli bozmayacak şekilde biraz kesip alıyoruz,üstüne ufalayıp süslemede kullanacağız.
kreması:
1 yemek kaşıgı bugday nişastası
1 yemek kaşıgı un
2 adet muz(rendelenmiş)
vanilya
3 su bardagı süt
75 gr margarin
not:bu krema sadece kekin arası için kullanılacak,stü için 1 paket kremşanti hazırlanacak.hepinize afiyet olsun...

11 Nisan 2009 Cumartesi

Rüzgarın Şehri Bakü


......
Dur! bırak kalsın açma televizyonu
Bana istanbulu anlat nasıldı?
İnsanlar gülüyordu de
Trende vapurda otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle.
Hep kahır hep kahır
Bıktım be...
Dur! bırak kımıldama kal biraz öylece n'olur
Kokun istanbul gibidir gözlerin istanbul gecesi
......
gibi birşeydi hatırladığım kadarıyla...
cem karacanın sesinden dinlemiştim...
üniversitedeydim..
şimdi başka bir yerdeyim...

işte karşılaştıklarım,unutamayacaklarım...

öncelikle ilk yanılgım bakü denilince yada azerbaycan denilince nedense aklıma hep köy gibi bir yer geliyordu..geldim gördüm ki halt etmişim..
yurt dışından gelen yatırımlarla (özellikle petrol çıkaran ingilizler sayesinde)gelişmiş ve pahalı bir ülke.türkiyenin 2 katı kadar pahalı.1 manat:2 lira,dolar üzerinden cevirecek olursak 0.80manat:1 dolar..

dil ayrı bir mesele..insan gelmeden önce amannn nasılsa türkçe anlaşırız anlaşırız diye düşünüyor..ben bu kadar farklı olacagını tahmin etmemiştim,sadece aybalam diyorlardır diye gülüyordum laf aramızda:))ekmeğe çörek,patatese kartof,havuca kök,nasılsın yerine neciseeenn,yardım etmek anlamında kömeklik etmek,aparmak,çatdırmak gibi bir sürü değişik kelime..

hava her daim esiyor,bundan demişler zaten rüzgarın şehri bakü diye..

halkın hali içler acısı...sovyet zamanında bir evi,işi olan kendini kurtarmış,ülke petrol açısından zengin ama esas halk fakirlik çekiyor..demokrasinin ve cumhuriyetin yerleşmesi gerçekten sancılı...

pekiii azeriler türkleri seviyor mu?bence hayır..şimdiye kadar kötü muamele görmedik ama sevdiklerine dairde bir ibare,bir iz de görmedik..kardeş milletiz felan deniyor ama ben türklere karşı pek sevgi beslediklerini düşünmüyorum,daha çok nötr durumdalar.birde tabii türkiyeden gelen türklerin burda biraz lüks semtlerde azerilere tepeden bakmaları da etkili olmuş olabilir...

din konusunda çoğunlukla müslümanız diyorlar ama tabi sovyet zamanındaki etkilerden dolayı hayatlarında din etkisi zayıf...2 yıl öncesine kadar ezan sesi duyuluyordu ama şimdilerde ezan okunmuyor,Türkiye diyanet işlerine bağlı camiler var...üst komşum leyla hanımın sözleri benim çok hoşuma gitti,müslümanım ama ne gerek var öteki dünyayı düşünmeye ben mutluyum (bizimkilerin benim kalbim temiz demesi gibi)manasında birşeyler diyordu..
birde burda din polisi diye birşey var,bizdeki ahlak polisinin karşılığı gibi.özellikle şehitlikte gençlerin hareketlerini düzenliyor(!)

düğün adetleri çok değişik,düğünler acayip şatafatlı,yemekler,mezeler,içkiler...şadlıg sarayı (düğün salonundan daha gösterişli) denilen yerlerde yapılıyor ve takı merasimi,takı takmak gibi bir adet yok..onun yerine düğüne gidiyorsunuz,gönlünüzce yiyip içiyorsunuz,çıkarkende çıkış kapısındaki kutuya zarfa koydugunuz bir miktar parayı atıyorsunuz,işte bu...

maalesef her alanda(otoparktaki görevliye arabaya yer ayırması için bile) şirinlik,hörmetlik etmek gerekiyor.oturum izni almam için sağlık raporu almam gerektiğinde doktorun açıkça aldığı rüşveti görünce çok şaşırdım...tek yön olan sokağa yanlışlıkla girince biz daha birşey demeden polisin kamera çekti hörmet olmaz demesi...yeni yılda site görevlisinin şirinliğimi vericeseeenn demesi...ülkemin gerçekten -arada skandalları bile olsa -iyi bir ülke oldugunu bir kere daha anladım.
bu noktada akıllara acaba biz türküz de ondan mı böyle şeylerle karşılaşıyoruz diye sorular gelebiliyor...eve gelen yardımcım da aynı şeylerden şikayet ediyor...bizim ülkemizde allah insanın yolunu doktora düşürmesin diyor..neyse ki amerikalı ve ingilizlere hizmet eden birkaç güvenli yer var,oraya gidebiliyoruz..
biraz da sokaktan haber vermek lazım...kadınlar müthiş bakımlı,yüksek topuklar,kısa miniler,alışveriş çılgınları,sosyetikler,kürklü kadınlar,saçlar çoğunlukla fönlü,göz makyajı olmazsa olmaz...erkeklerde aynı bakım yok...
en büyük şans türk mallarının bir çoğunu bulabiliyorsunuz.Migros'un bulgaristan ve baküdeki adı olan Ramstore saolsun,çok pahalı ama bulunamayacak şey yok..birde tabiii insan ilk geldiği dönemde her gördüğü fiyatı 2 ile çarpıp aaa şu kadar lira diye kıyaslamadan gecemiyor..sonra alışılıyor tabi,neticede burda maaş olarak aldıgınız parada türkiyenin 2 katı:))
ev konusu ise,iyi bir yerde oturayım derseniz 1200 dolardan aşağı ev bulamazsınız.ama bu evler mobilyalı oldugu için eşya sıkıntısı yok,herşey içinde...

insanların çoğu kibar,özellikle çocuklu oldugumuz için de olabalir,yada dışarıdan azeri olmadıgımız anlaşıldıgı için de olabilir bilemiyorum...kucagımda kızım,yaya geçidinde bekliyorum ışıgın yeşil olmasını.çift yönlü hızla akan trafigi benim için polis durdurdu ve gel yaptı eliyle...ben dumur olmuş bir şekilde karşıya geçtim(pasaportum yanımda değildi bu jeste sevinmek yerine korktum:))ee onun içinde ceza var,ceza olmasa şirinlik var değil mi ama?

başka bir zaman devam etmek üzere...

Yoğurtlu Kırmızı Lahana




evde birşey kalmamış...evde bir şey kalmamış...

evde ne bitse hiçbirşey kalmamış gibi hissedersiniz?

benim dolabımda yoğurt biterse bu telaşa düşerim..çok sevdiğimden mi..yoo..ama öyle garip huyları vardır ya herkesin..birde peynir biterse aynı şeyi düşünürüm..

aa tabi birde yazın evde domates-salatalık yoksa..
neyse..listeyi uzatmak mümkün..
bu salatayı ilk defa eşimin bir akrabasının iftar davetinde yemiştim.ama artislik yapılacak ya hiç sormadım nasıl yapılıyor diye.neyse aradan zaman geçip de bende yapacak oldugumda kırmızı lahanayı o hale nasıl getirdiiii amaa diye epey düşünmüştüm:))

orta boy kırmızı lahanayı ince ince doğrayıp geniş bir kaseye alıyoruz,ve üzerine kaynar suyla dolduruyoruz.lahanalar yumuşayıncaya kadar bu suda bekliyor,ve rengini suya cıkarıyor..ama tabi pesbembe olmuyor..onuda limon,limon tuzu karışımıyla yapıyorsunuz..

işte her an elinizin altında bir salata malzemesi(hatta tek başına bile yenilebilecek birşey oluyor)..eger yoğurtlu yapmak isterseniz,süzme yoğurda 1 diş sarımsak rendeleyin ve lahanaları karıştırın bekletmeden servis yapın ki renkleri yourdu mosmor yapmasın:))hepinize afiyet olsun..
not:yeni tasarımı umarım beğendiniz,ben bayıldım,ama site sayacım sıfırlandı:))neyse hayatta herşeyin bir bedeli var galiba..


10 Nisan 2009 Cuma

Patatesli Kol Böreği


aman allah'ım...benimde artık bir oklavam var..gerçi o odun parçasına pek oklava denemez ama şöyle anlatayım size,oklavadan kalın,merdaneden ince:))boyu merdane gibi kısa..zira diğer oklava alternatiflerinin içinde en oklavamsı buydu...neticede güzel bir kol böreği yapmama yardımcı oldu,kendisine teşekkür ederim:)

hamuru için:
  • 2 neskafe fincanı ılık su
  • tuz,
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşıgı kuru maya
  • un(meşhur kulak memesi kıvamı)
  • içi:haşlanmış rendelenmiş patates,2 soğan,pul biber,karabiber,maydanoz(fotograftakinde yağda pişmiş sosis de var)
  • yarım paket erimiş margarin(ben mikrodalgada eritiyorum,daha kolay)
  • hamuru küçük bezeler halinde açıp,yağlayın,ucuna iç harcı da koyup sarın,aşagıdaki gibi önce yuvarlak biçimde,sonrada etrafında döndürerek hamuru bitirin...
  • yumurta sarılarında sürüp 200 dereceli fırında pişirin..
  • çıtır çıtırrr yiyin:))

9 Nisan 2009 Perşembe

Tavuklu Perde Pilavı


ah güzel mutfak aletlerim..sizleri ne kadar özledim:))
gülme ey okur,gülme..
insan memleketinden uzakta olunca böyle oluyor..
benim bir sarımsak dövecim vardı diye hüzünlenebiliyor:))
o kadar abartmayım ama baküde kalmanın en kötü tarafı bu..hani burda yıllarca yaşayacağımızı bilsek,alacagız,koyacagız rafa herşeyi,giderken de bu da bizden olsun ne yapalım diyeceğiz...
ama gel görki öyle değil...
mümkün oldugunca ihtiyaç olmayan birşeyi almak istemiyoruz,çünkü hiçbirisi bize ait değil,ait olamayacak...açıkçası türkiyenin 2 katı fiyatına alıp, sonra da 6 aylık kirayı peşin alıp ortadan kaybolan saygıdeğer(!) ev sahibimize kalsın istemiyoruz...
bu arada bu durum bana türkiyede ne kadarrrrr gereksiz şey varsa alıp eve doldurdugumu ve eşyalarımla duygusal bir bağ kurdugumu bir kez daha gösterdi..
işte perde pilavını yaparken de kek kalıbım geldi aklıma da bu yazı da ordan çıktı...
neyse tarife geçelim...

tavuk sotesi için:
  • 1 paket tavuk gögsü
  • 1 büyük boy soğan
  • 1 diş sarımsak
  • 1 adet sivri biber
  • tuz,pul biber,karabiber

pilavı için(önceki günden kalan pilav da kullanılabilir)

  • 2 neskafe fincanı pirinç
  • 3 yemek kaşıgı tereyağ
  • 3.5 neskafe fincanı su,tuz

perdesi için

  • 1 yumurta
  • yarım çay bardagı su,tuz,un

yapılışı:önceden tavuk sotesini ve pilavını pişirip soğutuyoruz.perdesi için hamuru kulak memesi kıvamında yoğurup,15 dakika dinlendirin.sonra ince bir şekilde açın.tercihen ortası delikli kek kalıbını (benim olmadıgı için normal tepsiye yaptım) margarinle yağlayın,hamuru dışarı taşacak şekilde serin,pilavı ve tavukları üstüste yayın,dışarı taşan hamuru üstüne kapatın,sıvıyağ sürüp 200 dereceli fırında kızarana dek pişirin..afiyet olsun,nuş olsun gardaşlarrrr:))

4 Nisan 2009 Cumartesi

Dereotlu-Peynirli Rulo Poğaça




tam bir 5 çayı dostu...

peynir sevenler,dereotu sevenler,çay sevenler...eminim çok seveceksiniz bu tarifi..benim vaktim az oldugu için rulo yapmayı tercih ettim,isterseniz poğaça tarzında da yapabilirsiniz...ben hep küçük ölçüler kullanıyoru iki kişi oldugumuz için,siz tarife sadık kalarak artırabilirsiniz..hepinize şimdiden afiyet olsun...


malzemeler
  • yarım paket margarin
  • yarım çay bardagı sıvıyağ
  • 1 çay bardagı yoğurt
  • 1 yumurta(sarısı dışına sürülecek)
  • 1 yemek kaşıgı sirke
  • 1 tatlı kaşıgı tuz
  • 1 paket kabartma tozu
  • dereotu-peynir(içi için
  • yapılışı:oda ısısında beklettiğiniz margarini elinizle iyice ezin,hiç pütür kalmasın..kabartma tozu ve un hariç bütün malzemeyi karıştırın.unu ve kabartma tozunu da eleyerek hamuru yoğurun.yarım saat dinlendirdikten sonra tezgaha alın ve bütün halinde açın.örnek şekil:))
  • yumurta sarılarını sürdükten sonra 200 dereceli fırında pişirin...

Kuskus Salatası



adından mıdır nedir kuskusa karşı bir önyargım vardı...hani hep diyoruz ya bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz diye,hak vermiyor değil insan...
neyse bakü'deki tek türk arkadaşım,bana geldi,evet evet bende sosyalleşiyorum aman allahım:))
evdede alınmış bir paket kuskus makarna var,ee neden denemeyelim,zaten çok şey hazırlayacak vakitde yok imkanda(kızım öğlenleri uyumuyor bir türlü bu günlerde )bu tarif için düşülecek not:pratik ve lezzetli

malzemeler(8 kişilik)
  • 1 paket kuskus makarnası
  • taze soğan
  • maydanoz,dereotu
  • havuç,bezelye(haşlanmış)
  • tereyağ,tuz,limon,
  • ben kullanamadım ama turşununda yakışacağını düşünüyorum...

hepinize afiyet olsun..



1 Nisan 2009 Çarşamba

Çikolata Soslu Muffin-pdçse 39

bu akan çikolatanın etkisinde kalın,canınız çeksin diye coming soon diyorum..
yakında blogumda vizyona girecek filmin adı Çikolata Soslu Muffin...
merak edenler için söyliyim:içinde fınfık parçaları da var..
hepinize keyifli akşamlar...


eee artık vakti geldi galiba,yoksa etkinliğe göz atıp muffin yapmak isteyenler sadece göz atmakla yetinecekler:))
malzemeler


  • 2 yumurta

  • 1.5 çay bardağı şeker

  • 1.5 çay bardagı süt

  • yarım çay bardağından biraz fazla sıvıyağ

  • tepeleme 1 kaşık yoğurt

  • limon kabugu rendesi,vanilya,bir avuç fındık içi

  • kabartma tozu,un

  • yapılışı:ben yumurtanın sarısını ve beyazını ayrı ayrı çırpıp köpürterek yaparım her zaman,isteyenler ayırmadan da yapabilir tabii...yumurta sarılarını şekerle beyazlaşana kadar iyice çırpın,diğer yanda aklarını bir fıske tuz ile köpük köpük olana kadar çırpın.yumurta sarılarına un ve kabartma tozu hariç bütün malzemeleri karıştırın.ayrı bir kapta köpürttüğünüz yumurta beyazlarında yavaş yavaş söndürmeden karışıma ekleyin bu esnada tahta kaşık kullanın.diğer yanda unu ve kabartma tozunu bir kapta karıştırın,eleyerek karışıma ekleyin.vakit kaybetmeden yağlanmış muffin kalıplarınıza paylaştırın,benim 12 kalıbım vardı ucu ucuna yetti.öndecen ısıtılmış 170 dereceli fırında ,ağzını ilk 20 dakika hiç açmadan pişirin.

  • çikolata sosu için de istediğiniz miktarda bitter çikolatayı bir kaseye alın,1 yemek kaşığı kadar sütü ekleyip,benmari usulu ile eritin(buharda)muffinler ılıkken üstüne dökün...

hepinize afiyet olsun...

bu lezzetli tarifi 39.pdçs etkinliğine sevgili zeynep'e gönderiyorum..